Aydın Kadın Dayanışma Platformu’ndan Kadın Cinayetlerine Tepki
Aydın Kadın Dayanışma Platformu adına Hivda Aksoy, Atatürk Kent Meydanı’nda yaptığı açıklamada, erkek egemen sistemin kadınları şiddet sarmalına hapsettiğini ve yasaların uygulanmamasının kadın cinayetlerini artırdığını vurguladı.

Aydın Kadın Dayanışma Platformu adına Hivda Aksoy, Atatürk Kent Meydanı’nda önemli bir açıklama gerçekleştirdi. Kadınların yaşamını korumayan erkek egemen sistemin, şiddet ve cinayetleri önleyecek yasaların etkin uygulanmaması nedeniyle kadınları çaresiz bir şiddet döngüsüne mahkûm ettiğine dikkat çekti.
Temmuz ayında 31 kadın cinayeti ve 30 şüpheli ölümün yaşandığını belirten Aksoy, bunun sadece erkek şiddeti değil, aynı zamanda devlet ve adalet mekanizmalarının ihmali sonucu olduğunu söyledi.
Diyanetin kadınların giyim tarzı üzerinden yaptığı açıklamalar, nafaka ve soyadı haklarına yönelik saldırılar ile boşanmayı zorlaştıran düzenlemelerin kadınları eve kapatıp, şiddet ve yoksulluğu görünmez kıldığını kaydeden Aksoy, 2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesini eleştirdi. “Kadınların sadece anne ve eş olarak tanımlanması, eşit birey olma haklarının yok sayılmasıdır” dedi.
Kadınların kamusal alandan dışlandığını, erkek şiddetine karşı korunmadığını vurgulayan Aksoy, şiddetin çözümünün kadınları susturmak değil, eşitlik temelinde özgür bir toplum inşa etmek olduğunu belirtti. Ortadoğu’daki savaşlarda özellikle kadınların hedef alındığını, etnik kimlik, inanç veya görünüş nedeniyle katledilen kadınlar için susmayacaklarını ifade etti.
Günde en az üç kadının katledildiğine, koruma kararlarının uygulanmadığına dikkat çeken Aksoy, bu durumun devletin kadın cinayetlerine göz yumduğunu gösterdiğini söyledi. Saliha Ozan, Gülistan Doku, Pınar Gültekin ve Teslime Hanedan gibi kadınların katledilmesinden erkek egemen iktidarın sorumlu olduğunu dile getirdi.
Kadın cinayetlerini “sorunlu kadın” olarak göstermeye çalışan basın anlayışını reddettiklerini belirten Aksoy, 6284 sayılı kanunun etkin uygulanması, İstanbul Sözleşmesi’ne dönülmesi ve kadın örgütlenmelerinin güçlendirilmesinin hayati önem taşıdığını vurguladı.




